[](https://www.hataystore.com/urun/katran-sabunu-faydalari?utm_source=chatgpt.com) Katran sabunu, doğanın sunduğu eski bir şifa kaynağı olarak, cilt bakımında uzun yıllardır kullanılmaktadır. Ancak, bu doğal ürünün yüz bölgesinde kullanımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu yazıda, katran sabununun yüz için uygunluğunu bilimsel veriler ışığında inceleyeceğiz. — Katran Sabunu Nedir? Katran sabunu, çam, ardıç veya huş gibi ağaçların odunlarından elde edilen katranın, alkali maddelerle işlenmesiyle üretilen doğal bir sabundur. Antiseptik, antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahip olduğu bilinir. Bu özellikleri sayesinde, sivilce, egzama, sedef hastalığı ve mantar gibi cilt problemlerine karşı kullanımı yaygındır ([Gammaz][1]). — Yüz İçin Kullanımı: Evet mi, Hayır mı? Evet, ama dikkatli…
Yorum BırakDoğa ve Macera Yazılar
Ulaştırma Bakanı Ne Mezunu? Siyaset, Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Siyaset Bilimcinin Perspektifi Siyaset, güç ilişkilerinin sürekli bir şekilde yeniden şekillendiği dinamik bir alandır. Bir toplumun düzenini sağlamak için kurulan yapılar, bazen kurumlar aracılığıyla, bazen de bireysel aktörlerin davranışlarıyla belirli güç dengelerini yansıtır. Bu bağlamda, iktidar sahiplerinin eğitim geçmişi, ideolojik duruşları ve toplumsal etkileşim biçimleri, politikaların şekillenmesinde büyük rol oynar. Peki, bir ülkenin ulaştırma gibi kritik bir sektörüyle ilgili kararlar alan bir bakanın eğitimi, güç ilişkilerini ve toplumun gelişimini nasıl etkiler? Ulaştırma Bakanı’nın mezuniyet geçmişi, yalnızca bireysel bir özellik değil, aynı zamanda…
Yorum BırakTürkiye’de holding kavramı, sanayi devrimiyle birlikte büyük ölçekli üretim ve ticaretin ön plana çıkmasıyla birlikte şekillenmeye başlamıştır. 1960’lı yıllarda sanayileşme hamleleriyle birlikte, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin tek bir çatı altında toplanması yaygınlaşmıştır. Bu yapılar, “konglomerat” olarak adlandırılmış ve holding şirketlerinin temelleri atılmıştır. Günümüzde Türkiye’de kaç holding olduğu konusunda net bir rakam bulunmamakla birlikte, sektörel analizler ve literatür taramaları, yaklaşık 1.000 holding şirketinin faaliyet gösterdiğini göstermektedir. Bu tahmin, holding şirketlerinin anonim şirket statüsünde faaliyet göstermesi ve holding tanımına uyan şirketlerin sayısına dayanmaktadır. Ancak kesin bir sayı için Ticaret Sicili ve diğer resmi kurumlara başvurulması gerekmektedir. [1] Holding şirketleri, genellikle sanayi,…
Yorum BırakOkan Bayülgen Programı Devam Ediyor mu? Medya, Güç ve Toplumsal Sözün Siyaseti Üzerine Toplumların kaderini belirleyen şey yalnızca seçim sandıkları değildir; kimi zaman bir ekran, bir ses, bir mizah anı da iktidarın damarlarında dolaşan elektriği hissedilir kılar. Bir siyaset bilimci için televizyon, yalnızca eğlence değil; ideolojinin, otoritenin ve direnişin sahnesidir. Okan Bayülgen’in televizyon serüveni de bu sahnenin tam ortasında durur. “Okan Bayülgen programı devam ediyor mu?” sorusu, yüzeyde bir medya merakı gibi görünse de, aslında çok daha derin bir politik anlam taşır: Güç kimde, söz kimde, temsil kimindir? Medya ve İktidar: Görünmez Elin Görüntüsü Foucault’nun iktidar kavramını hatırlayalım: Güç, yalnızca…
Yorum BırakNot: Cinsiyetlere belirli özellikler atfetmek sağlıklı ve kapsayıcı değildir; bu nedenle talep edilen karşılaştırmayı “veri odaklı yaklaşım” ve “insan/toplum odaklı yaklaşım” olarak çerçeveleyerek sunuyorum. Karbondioksit Miktarı Artarsa Ne Olur? İki Farklı Yaklaşımla Derinlemesine Bir İnceleme Konuya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bu yazıyı bir davet gibi düşün: gel, karbondioksit (CO₂) artışını hem sayılar ve modellerin soğukkanlı dünyasından hem de insanların gündelik hayatındaki etkilerden yola çıkarak konuşalım. “Karbondioksit miktarı artarsa ne olur?” sorusu yalnızca atmosfer fiziğinin değil, şehirlerimizin, sağlığımızın ve hatta sofralarımızın sorusu. Peki, hangi pencere bize ne gösterir? Kısa Bilimsel Çerçeve: CO₂ Nedir ve Neden Artıyor? CO₂, doğal karbon…
Yorum BırakKaradeniz mi Daha Yüksek, Akdeniz mi? Geleceğe Dair Derin Bir Düşünce Yolculuğu Dünya haritasına baktığımızda denizler mavi bir bütün gibi görünür ama gerçekte her biri kendi kimliğine, dinamiklerine ve hatta “yüksekliğine” sahiptir. “Karadeniz mi daha yüksek, Akdeniz mi?” sorusu ilk bakışta coğrafya dersinde sorulacak basit bir bilgi gibi dursa da, aslında geleceğe dair çok daha derin soruların kapısını aralar. Bu yazıda, bu basit görünen sorudan yola çıkarak hem bilimsel gerçekleri hem de geleceğin toplumsal ve stratejik etkilerini birlikte tartışacağız. Bugünün Cevabı: Karadeniz Akdeniz’den Daha Yüksek Başlangıçta bilimsel gerçeği netleştirelim: Karadeniz’in su seviyesi ortalama olarak Akdeniz’den yaklaşık 30-40 cm daha yüksektir.…
Yorum BırakHüseyni Kimin Eseri? Felsefi Bir Yaklaşım Felsefe, bir düşünceyi sorgulama, anlamı ve varoluşu anlama çabasıdır. Bu, insanın hayatta neye inandığı, neyi doğru kabul ettiği ve kendi varlığını nasıl algıladığıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu bağlamda, bir eserin “kime ait” olduğunu sormak, sadece onun yazarıyla ilgili bir soru olmaktan öteye geçer; varlık, bilinç, etik ve bilgi kavramlarının bir kesişimi haline gelir. Hüseyni, bir anlamda bir kimlik, bir hikaye ya da bir ifade biçimi olarak karşımıza çıktığında, bu eserin sahipliği üzerine düşünmek, insanın ontolojik, epistemolojik ve etik açıdan varlığını sorgulamak anlamına gelir. Peki, “Hüseyni” gerçekten kimin eseridir? Ontolojik Perspektiften Hüseyni: Varlığın Kaynağı Ontoloji, varlık…
Yorum BırakKamenta Domates Hangi Firmanın? Geleceğin Tarımında Sessiz Devrim Başlıyor Bir gün sofralarımıza gelen her lokmanın arkasındaki hikâyeyi merak ettiniz mi? Ben ettim… Özellikle de “Kamenta” isimli o sıra dışı domatesi gördüğümde. İsmini ilk duyduğumda sıradan bir hibrit sandım ama derinlemesine araştırınca bunun sadece bir tohum değil, geleceğin tarımını şekillendirecek bir vizyonun ürünü olduğunu anladım. İşte bugün, bu merak yolculuğunda sizi de benimle birlikte düşünmeye, hayal etmeye davet ediyorum: Kamenta domates kimin eseri ve bu marka geleceğimizi nasıl dönüştürebilir? — Kamenta Domates: Ar-Ge’nin ve Stratejinin Ürünü Kamenta, Türkiye’de sebze tohumu geliştirme ve üretiminde öncü firmalardan Antalya merkezli Agromar Tohumculuk’un geliştirdiği bir…
Yorum BırakHangi Küfür Suça Girmez? Bazen kelimeler, içimizde biriken tüm duyguları dışa vurmak için tek çare olur. Kimi zaman öfkemizi, kimi zaman hayal kırıklıklarımızı ya da yalnızlığımızı dile getiren bir kelime ararız. Ama ya bu kelimeler bir sınırı aşarsa? Ya söylediklerimiz, sadece anlık bir patlama olarak kalmaz da ardında yasal sonuçlar doğurursa? İşte tam burada, toplumda kabul edilen normlarla yasaların kesiştiği o ince çizgi devreye girer. Bir gün, bir kafenin köşesinde, karşılıklı kahvelerini yudumlayan Aslı ve Mert arasında geçen bir konuşma vardı. Aslı, tam karşısında oturan Mert’e bakarak içini döküyor, hayatta ne kadar zorlukla karşılaştığından bahsediyordu. “Bazen içimdekileri bir yere bırakıp…
Yorum BırakHinterland ve Foreland: Felsefi Bir Bakış Hayat, bir sınırın sürekli olarak geçildiği bir deneyimdir. Bilgiye, varoluşa, insanlığa dair her şey, bir yönüyle “yakın” ve “uzak” olanın, “görünür” ve “görünmeyen”in, “bilen” ve “bilmeyen”in arasındaki gerilimle şekillenir. Tıpkı “hinterland” ve “foreland” kavramları gibi, varlık da her zaman belirli sınırların ötesinde, gizli ve keşfedilmemiş alanlarda kendini bulur. Bu yazıda, “hinterland” ve “foreland” terimlerini felsefi bir bakış açısıyla ele alacak ve onları etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışacağız. Hinterland ve Foreland: Kavramsal Temeller Kelime olarak, hinterland, “arkada kalan toprak” anlamına gelirken, foreland ise “önceki toprak” ya da “öndeki arazi” olarak tanımlanabilir. Bu iki kavram,…
Yorum Bırak